Aradaki Nehir, son yıllarda adı Nobel Edebiyat Ödülü için sıkça anılan Kenyalı yazar Ngũgĩ wa Thiong'o’dan okuduğum ilk kitap ve kesinlikle şimdiye kadar Afrika edebiyatından okuduğum kitaplar arasında en sevdiğim oldu. Kitap, sömürgecilerin ülkeye gelmeye başladığı dönemde, Kenya’nın aralarından nehir geçen iki komşu dağlık köyünde yaşanan değişimleri ya da parçalanma sürecini işliyor. Bir yanda eski geleneklerini, inançlarını ve yaşam biçimlerini devam ettirmek isteyen topluluk, diğer yanda ise ‘Beyaz Adam’ın dayattığı inançlar ve gelenekleri benimseme taraftarı olan topluluk arasındaki çatışmalarla dağılan, birliği ve düzeni bozulan insanları anlatıyor. ‘Beyaz Adam’ elbette sadece bir kültürü yok etmekle kalmıyor; iki dağlık köyü ayıran nehir misali toplumu parçalamakla başladığı işe ekonomik ve politik sömürüyle devam ediyor. İnsanların arada sıkışıp kalmışlığını, değişim ve bocalama dönemini, o ruh halini çok güzel anlatmış yazar. Kitap konusu itibariyle Achebe’nin Parçalanma isimli eserini anımsatsa da, ben Aradaki Nehir’in hem edebi açıdan daha güçlü hem de kurgusu bakımından daha akıcı bir metin olduğunu düşünüyorum. Hem edebiyata doyuran, hem kurgusuyla elinizden bırakamayacağınız hem de siyasi alt metniyle sizi bambaşka bir ülkenin acılarına götüren muazzam bir eser. Çok ama çok sevdim. Farklı ülke edebiyatlarına ya da Afrika edebiyatına ilgi duyan herkese muhakkak tavsiye ederim.